19 Aralık 2007 Çarşamba

HAMİLELİK NE ZAMAN ANLAŞILIR

HAMİLELİK NE ZAMAN ANLAŞILIR ?
Hamilelik embriyo transferinden 12 gün sonra yapılacak olan test ile anlaşılabilir
SİGARA İÇİLMEYE İZİN VERİLİYOR MU?
Sigara içen hastalarda gebelik başarısı önemli ölçüde azaldığı için tavsiye edilmemektedir.
HİÇ SPERM HÜCRESİNE RASTLANMAYAN ERKEKLERİN ÇOCUK SAHİBİ OLABİLİRMİ?
Meni sıvısında hiç sperm hücresi gözlenmeyen erkeklerde yapılan TESA, PESA vb. gibi ameliyatlarla testis dokusundan alınan doku örneği içinde sperm hücresi bulunabilirse mikroenjeksiyon ile bu çiftlere yardım edilebilmektedir. Sperm bulunduğu taktirde bu çiftlerin gebe kalma şansları diğer hastaların şanslarıyla eşit olmaktadır.
EMBRYO TRANSFERİNDEN SONRA NE KADAR SÜRE YATAK İSTİRAHATİ GEREKİR?
Bu tür bir kısıtlama söz konusu değil ancak merkezimizde hastalar yarım saat kadar yatağında yattıktan sonra yürüyerek gönderilmektedir. Bu hastalara sadece 3-4 gün ağır işler yapmamaları önerilmektedir.Test sonucuna kadar yatak istirahatının bir faydasının olduğu kanıtlanmamıştır. Unutmayın ki tüp bebekteki tutunma olayı doğal tutunmadan farklı olmayıp mekanik veya pozisyonla ilgili bir durum söz konusu değildir.
EMBRYO TRANSFER İŞLEMİ AĞRILIMIDIR ?
Hayır tamamen ağrısız bir işlemdir. Genel vaginal muayeneden tek farkı işlemin mesanenin dolu olarak yapılmasıdır. Bu doluluk transfer kataterinin rahim içine geçişini rahimin öne katlanmasını düzelttiği için kolaylaştırdığı gibi aynı zamanda karın ultrasonu ile katater geçişinin gözlenmesine yardımcı olur.
YUMURTA TOPLAMA İŞLEMİ AĞRILIMIDIR ?
Evet ağrılı olduğundan dolayı bir uzman anestezi doktoru tarafından maske anestezisi altında tamamen uyuyarak yapılmaktadır. Bu işlem için ek bir ücret talep edilmemektedir
EMBRİYO TRANSFERİ NE ZAMAN YAPILIYOR?
Embriyo transferi yumurta toplama işleminden 2-3-4 veya 5. günlerde yapılması mümkün olsa da bizim rutin uygulamamız özel bir durum olmadıkça 2. günde gerçekleştirmektir.
YA ÜÇÜZ, DÖRDÜZ VEYA BEŞİZ GEBELİK YAŞARSAM?
Böylesine istenmeyen durumlarla karşılaştığımız taktirde hastalarımıza şiddetle gebeliğin 8. haftasında vajinal yolla fetal redüksiyon işlemi ( çoğul gebelik sayısını azaltma) uygulanmaktadır.Bu güne kadar yaptığımız bu işlemde gebelik kayıp riskimiz %5 in altında olup bu hastalarımızın gebeliklerinin akıbeti açısından 2 üstü çoğul gebeliği olan bu hastalara bu işlemi şiddetle tavsiye ediyoruz.
KAÇ ADET EMBRYO YERLEŞTİRİYORSUNUZ ?
Embriyo kalitesi ve hasta yaşı genelde belirleyici olmaktadır. Bu sayı 3 ila 6 arasında değişmektedir.
EMBRİYOLAR DONDURULABİLİYOR MU ?
Merkezimizde embriyoların dondurulma işlemi, transfer için gerekli olan sayıdan daha fazla ve iyi kalitede embriyo elde edilmesi sonucunda yapılmaktadır. Transfer edilen embriyolar ile benzer kalitede en az 3-4 adet embriyonun daha mevcut olması durumunda dondurma işlemi yapılmaktadır. Embriyo dondurma işlemini merkezimizde 2. gün yapmaktayız. Dondurulan embriyolar, merkezimizde, Sağlık Bakanlığı'nca yayınlanan yönetmelik gereğince 3 yılı geçmemek şartıyla saklanmaktadır.
UYGULAMALARIN MALİYETİ NEDİR ?
Hastanın programa girişinde rutin testler dahil, (gebelik oluştuğu taktirde) ilk 3 aylık muayenesine kadar tüm takiplerinin toplam paket fiyatı 2000 USD dir.
BAŞARIDA MEVSİMLERE GÖRE DEĞİŞİKLİK VAR MI?
Bu konuda elde edilen tecrübeler ve yapılmış çalışmalarda, tedavi başarısının aylara veya mevsimlere göre farklı olmadığı görülmektedir.
KADIN YAŞI BASARIYI ETKİLER Mİ ?
Ne yazık ki evet! Kadın yumurtası vücutta en çabuk yaşlanan hücrelerdir. Günümüzde erkekten kaynaklanan durumlarda geniş bir tedavi imkanı bulunmasına karşılık maalesef kadında yumurtalık yaşlanmasının çaresi bulunmamaktadır. Bu da bu hastaların tedavisinde ortaya çıkan en büyük engel olarak ortada durmaktadır . Kadının yaşı ve az yumurta elde edilmesine yol açtığı gibi yumurta kalitesini de etkilediği için rahim içine yerleşme potansiyeli zayıf olmaktadır. Buna rağmen tutunanlarda da düşük olma şansı artmaktadır. Biz merkezimiz de 41 yaş üstünde genellikle caydırıcı olmaya çalışıp yurt dışında verici yumurta programın teşvik ediyoruz.
KULLANDIĞINIZ İLAÇLARIN YAN ETKİLERİ VAR MIDIR ?
Nadiren enjeksiyon yerinde kızarıklık gibi geçici yan etkiler yaratsa da bu hormonların yumurtalık dışında etki yaratması söz konusu değildir. En çok korkulan bu ilaçların yumurtalığı uyarması yumurtalık kanserine yol açma potansiyelidir. Ancak yapılan bilimsel çalışmalardaki veriler bu ilaçların yumurtalık kanserini arttırmadığını kanıtlamıştır.
Buna karşılık bu tedavinin en önmeli komplikasyonu dozu iyi ayarlanamayan aşırı duyarlı hasta grubunda yumurtalıkların aşırı uyarılarak hiperstimulasyon (aşırı uyarılma) tablosunun gelişmesidir. Bu tablo esnasında karında geçici olarak su toplanması ve damar içi sıvı azalması değişen oranlarda gelişebilir. Tamamen geçici olan bu durum uzman takibinde giderilip sekel bırakmamaktadır
TÜP BEBEK GEBELİKLERİNDE DÜŞÜK ŞANSI DAHA YÜKSEK MİDİR?
Hayır. Hem doğal yolla hem de tüp bebekle gebe kalmış hastalardaki düşük şansı yaklaşık %15 tir. Kendiliğinden oluşan gebeliklerde erken dönemdeki düşükler bazen birkaç günlük adet gecikmesi ve bunu takip eden normalden biraz fazla miktarda bir adet kanamsı gibi algılanabilir. Oysa yapılacak kan tahlilleri bunun bir gerçekte gebelik kaybı olduğunu gösterecektir. Tüp bebek uygulamalarında gebelik sonuçları çok erken dönemden itibaren kan tahlillleri ile takip edildiğinden, her dönemdeki gebelik kayıpları kesin olarak tanımlanmaktadır. Bu durum da düşük oranlarının daha yüksek olduğu görüntüsü vermektedir.
BU TEDAVİLER SONRASI ANORMAL ÇOCUK DÜNYAYA GETİRME RİSKİ VAR MIDIR ?
Doğal yolla gebe kalmış hastalarla karşılaştırmalı geniş kapsamlı çalışmalarda böyle bir risk artışı bugüne kadar saptanmamıştır.
BAŞVURUDAN SONRA UYGULAMAYA GEÇİŞ SÜRESİ NE KADARDIR ?
Hasta merkezimize adetinin 21. gününden önce başvurduğu taktirde programa alınabilir. Tek bir visit programa alınması için yeterlidir. Eşlerin muayenesi ile beraber rahim değerlendirilmesi için Sono-HSG testi ile beraber kan testleri aynı esnada yapılabilir. Program yaklaşık 25 gün süren ve 1 adet zamanını da kapsayan bir süreçtir.
MİKROENJEKSİYONUN TÜP BEBEK YÖNTEMİNDEN FARKI NEDİR ?
Her iki yöntemde de, vücut dışına alınan sperm ve yumurtalar laboratuvarda özel bir ortamda döllenmiş olur. Tüp bebekte aynı ortam konan döl hücreleri pasif olarak bekletilerek döllenme gerçekleşir. Ancak hareketleri ve dölleme kapasitesi yetersiz, az sayıda ve şiddetli şekil bozukluğu gösteren spermler yumurtayı kendiliğinden delerek döllenmeyi sağlayamazlar. Bu durumda spermler yumurta içine direk enjekte edilerek döllenme sağlanır. Bu işleme mikroenjeksiyon adı verilir.
KULLANILAN SPERM VE YUMURTALAR EŞLERİN KENDİSİNE Mİ AİTTİR ?
Bu işlemler için aranan şartlardan birisi de yasal olarak resmi nikahlı çiftlere yapılma gereğidir. Yasal olarak bir başka kişiden yumurta veya sperm alma mümkün değildir. Bu talepte bulunan sperm üretmeyen erkek veya yumurta geliştiremeyen çiftlere dahi böyle bir tedavi mümkün değilken çiftlerden habersiz böyle bir şeyi gerçekleştirmek kesinlikle mümkün değildir. Kaldı ki teorik olarak böyle bir işlem yapılmış olsa dahi gebelik şansı üzerine katkısı olmayacaktır.
AŞILAMA EN FAZLA KAÇ KERE YAPILABİLİR?
Bunun için kesin bir sınırlama olmamakla birlikte yapılan çalışmalarda 4 seferden fazla denemede gebelik elde edilememiş ise bir sonraki denemelerde gebelik şansı bariz olarak düşmektedir. Bu durum göz önüne alarak tüp bebek gibi daha ileri yöntemler önerilmektedir.
AŞILAMA YÖNTEMİ NEDİR?
Intrautenin inseminasyon olarak isimlendirilmiş olan ve halk arasında aşılama olarak bilinen yöntemle döllenme ve dolayısıyla gebelik şansını arttırmak amacı ile yapılır. Bu yöntemde İlaç kullanımı ile kadında kaliteli bir yumurta salınımının oluşturulmakta , eşinden alınan menideki spermler özel yöntemlerle yıkanarak en hareketli olanları seçilmekte kadında 1 yumurtanın salındığı gün rahim içine bu hazırlanmış spermler özel bir kanül yolu ile verilmektedir. Bu şekilde, söz konusu çift için varolan gebelik olasılığı arttırılırken ön koşul olarak kadında kanalların açık olması ve erkek sperminin normal sınırlarda olması gereklidir. Bu koşullarda merkezimizde %15-20 arasında gebelik şansı vardır.
ANNE RAHMİNE YERLEŞTİRİLME ÖNCESİNDE EMBRİYODA GENETİK ARAŞTIRMA YAPILABİLİR Mİ?
Embryolar anne rahmine yerleştirilmeden önce genetik araştırma yapmak mümkündür. Bu amaçla yapılan uygulamaya "preimplantasyon döneminde genetik tanı (preimplantation genetic diagnosis-PGD)" adı verilir. Bu teknik, tüp bebek tedavisi sırasında kullanılabilir. Bu yöntemle, ciddi kalıtsal hastalığı olan bireylerin, aynı hastalığa sahip bir çocuğunun olma riski azalmaktadır.
Ne amaçla uygulanır?Genetik bozukluk nedeniyle tekrarlayan düşükleri olup buna bağlı ruhsal travmaya maruz kalan çiftlerde ya da genetik bozukluğa sahip bir çocuğu olup da, aynı durumda bir diğer çocuk sahibi olma olasılığı olan çiftlerde düşünülebilir. PGD ile tanısı konabilecek genetik bozuklukların saysı yakın gelecekte 200'ü geçecektir.
Nasıl uygulanır?Mikroskop altında herbir embryodan bir hücre ayrılarak incelenir. Sonuçlar 1-2 gün içinde belli olur ve yalnızca normal olan embryolar rahim içine yerleştirilir.
Ne zaman yapılır?İlk olarak 1989'da yaplmıştır. O zamandan beri çeşitli genetik hastalıkların tanısında başarıyla uygulanmıştır. Gen yapısının bilindiği genetik hastalıklarda (ör: kistik fibrozis, Tay-Sachs) embriyonun gen yapısı incelenir. Bazı bozukluklar sadece erkeklerde görülür (ör: Duchenne müsküler distrofi, hemofili). Bu durumda, bozuk gen yapısı tam olarak bilinmese bile, sadece embryonun cinsiyetine bakılarak, kız olanlar seçilerek rahim içine yerleştirilebilir. Ardarda ciddi kromozomal anormalliğe sahip çocukları olan hastalarda da (Down sendromu gibi) aynı embryonun birçok kromozomunun sayı ve karakterleri belirlenir.

Hiç yorum yok: